S.S. SAMSUN PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİ

Bu sezon kilogram fiyatı serbest piyasada 3,50 lira seviyelerine kadar düşen 50 randıman Giresun kalite kabuklu tombul fındık 4,70 lira seviyesini aştı. Bu sezon kilogramı fiyatı serbest piyasada 3,50 lira seviyelerine kadar düşen 50 randıman Giresun kalite kabuklu tombul fındık, 4,70 lira seviyesini aşarak sezonda rekor fiyata ulaştı. Trabzon Ticaret Borsası'nda 50 randıman levant kalite kabuklu fındık kilogramı 4,575, kabuklu Giresun kalite tombul fındık ise 4,725 liradan işlem görüyor. Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, fındık fiyatlarındaki yükselişle ilgili serbest piyasada ulaşılan fiyatın, sezonun en iyi fiyatı olduğunu belirtti. Fiyatın bu seviyenin üzerine çıkmayabileceğini ifade eden Cirav, "Üreticiler bu fiyatı değerlendirmeye çalışsın. Bu fiyat gerçekten sezonun en iyi fiyatı olabilir. Hiçbir şey kalıcı değildir. Bu fiyat kilogramda 3,50 liradan 4,70 lira seviyelerine çıktı. Sürece bakarsak sezon içinde yüzde 30-35'lik bir artış var. Ban

Son beş yılda 59 bin 319 çiftçi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın desteğiyle modern sulamaya geçti. Bu sürede 523 bin 162 dekarlık alanda damla sulama sistemleri kuruldu. 5 bin 309 projeye 59 milyon 32 bin TL hibe desteği verildi. Devlet yarı yarıya desteklemesine rağmen 5 milyon 280 bin hektarlık sulanabilir alanın ancak yüzde 10'unda damla sulamaya geçilebildi. Tarım arazilerinin hâlâ büyük bölümünde vahşi sulama (salma sulama yöntemi) uygulanıyor. Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği Başkanı Abdurrahman Güngör, damla sulamaya geçen çiftçinin enerji ve gübre maliyetinin yüzde 50 azaldığına dikkat çekiyor. Türkiye'de modern sulamaya geçilmesi halinde çiftçinin cebine yıllık 25 milyar dolar fazla para gireceğini savunan Güngör, şunları aktarıyor: "Salma sulamayla tarım politikası olmaz. Bu yolla kullanılan 100 litre suyun 70 litresi boşa akıyor. Buna karşın damla sulamayla verim iki katına çıkıyor. Örneğin vahşi sulamayla yapılan pamuk üretiminde dekar başına 300

Bu sezon kilogramı fiyatı serbest piyasada 3,50 lira seviyelerine kadar düşen 50 randıman Giresun kalite kabuklu tombul fındık, 4,70 lira seviyesini aşarak sezonda rekor fiyata ulaştı. Trabzon Ticaret Borsası'nda 50 randıman levant kalite kabuklu fındık kilogramı 4,575, kabuklu Giresun kalite tombul fındık ise 4,725 liradan işlem görüyor. Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, fındık fiyatlarındaki yükselişle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, serbest piyasada ulaşılan fiyatın, sezonun en iyi fiyatı olduğunu belirtti. Fiyatın bu seviyenin üzerine çıkmayabileceğini ifade eden Cirav, ''Üreticiler bu fiyatı değerlendirmeye çalışsın. Bu fiyat gerçekten sezonun en iyi fiyatı olabilir. Hiçbir şey kalıcı değildir. Bu fiyat kilogramda 3,50 liradan 4,70 lira seviyelerine çıktı. Sürece bakarsak sezon içinde yüzde 30-35'lik bir artış var. Bana göre üreticilerimiz bunu değerlendirmeye çalışırsa doğru bir iş yapmış olurlar'' dedi. Önceki dönemlere

Dana için kreş olur mu demeyin, oluyor. Konya'da faaliyet gösteren dana kreşine 2007'de verilen Gözde isimli dana, ilk doğumundan sonra verdiği sütü 2010 yılında 3'e katladı. Konya Şeker Dana Kreşi'nde ''iyi bakım, çok verim'' sloganıyla yürütülen çalışmalar sonucunda ''Gözde'' ismini verilen inekten bir günde 63,2 litre süt alındı. Çumra Patates ve Zirai Ürünler Pazarlama A.Ş. (ÇUMPAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Dede Ülker, yaptığı yazılı açıklamada, dana kreşine 9 Şubat 2007 tarihinde katılan ''Gözde'' ismini verdikleri ineğin o tarihten sonra yaptığı her doğumda süt veriminin katlanarak arttığını belirtti. İlk doğumunu yaptığı 2007 yılında pik verimi 28,85 litre olan Holstein ırkı ineğin, 2008 yılındaki pik veriminin 43,55 litreye, 2009 yılı pik veriminin ise 49,40 litreye çıktığını dile getiren Ülker, şunları kaydetti: ''O bizim kreşimizin yıldızı. 12 Aralık 2010'da yaptığı doğumdan bu yana geçen bir b

Dana için kreş olur mu demeyin, oluyor. Konya'da faaliyet gösteren dana kreşine 2007'de verilen Gözde isimli dana, ilk doğumundan sonra verdiği sütü 2010 yılında 3'e katladı.

Dana için kreş olur mu demeyin, oluyor. Konya'da faaliyet gösteren dana kreşine 2007'de verilen Gözde isimli dana, ilk doğumundan sonra verdiği sütü 2010 yılında 3'e katladı.

Seralardaki doğal döllenmeyi sağlayan bombus arılarını satın alan işletmelere arı kolonisi başına doğrudan destekleme ödemesi yapılıyor Son 5 yılda bombus arısı aracılığıyla yapılan desteğin toplamı 5.5 milyon TL’ye ulaştı. Desteklemelerle birlikte seralardaki bombus arısı kullanımı iki kat arttı. Serasında bombus arısı kullanan üreticilere dekara en fazla iki adet olmak üzere koloni başına 50 TL destek veriliyor. Biyolojik ve biyoteknolojik mücadeleyi seralara uygulayanlara ise böceklerden oluşan feromon ve tuzaklar için dekar başına 30, 70, 100, 130, 170 ve 200 TL’den oluşan destek kalemleri bulunuyor. ÖRTÜALTI KAYIT Sera üretimlerini destekleyen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, üreticiye 16 ayrı destek kalemi seçeneği sağlıyor. Türkiye’de ilk kez 2004 yılında Örtüaltı Kayıt Sistemi Veri Tabanı kuruldu. Bu veri tabanı ile 62 bin hektar olan toplam örtüaltı varlığının yüzde 80’ine tekabül eden 55 bin işletmeye ait yaklaşık 50 bin hektar alan kayıt altına alındı.

Devlet Bakanı Yılmaz, GAP'ın bitiş tarihinin 2013 olacağı müjdesini verdi. 200 bin kişinin istihdam edileceğini belirten Yılmaz, "Sulama kanalları inşaatları 2013'te bitecek. Böylece 2 milyon hektarlık arazi sulanabilecek" dedi. Güney Doğu Anadolu Projesi (GAP) nihayet bitiyor. Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, GAP'taki bir çok projenin tamamlandığını, ana sulama kanalları ile ilgili inşaatların ise 2013 yılında biteceğini açıkladı. GAP kapsamında enerji yatırımlarına öncelik verildiğini hatırlatan Yılmaz, "Enerji yatırımları bitirildi. Şimdi sulama yatırımlarına hız verildi. Ana sulama kanalları bile hâlâ yapılamamış. Hükümet olarak bu konuya öncelik veriyoruz. 2013 yılında ana sulama kanallarını bitirmiş olacağız. Bu konuda taahhütte bulunuyoruz" dedi. Yılmaz, ana sulama kanallarının tamamlanması ile birlikte 2 milyon hektarlık arazinin sulanabileceğini açıkladı. 200 BİN KİŞİYE İŞ GAP'taki sulama kanalları yatırımlarının tamamlanması ile birlikte

Tarım ve Köyişleri Bakanlığının projesi ile 6 çeşit meyve ve sebzede pestisit kalıntısı sıfırlandı. Tarım ürünlerinde ilaç kalıntısını önleyen proje... Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın geçen yıl başlattığı "Entegre ve Kontrollü Üretim Projesi" sayesinde İzmir’de 6 çeşit meyve ve sebzede ilaç kalıntısız üretim gerçekleştirildi. Kiraz, şeftali, üzüm, domates, salatalık ve mevsim meyvesi mandalina... Kişi başına düşen tarımsal hasıla oranıyla Türkiye’nin birinci şehri olan İzmir’de bu tarım ürünleri, ilaç kalıntısı sıfırlanarak üretildi. "Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Entegre ve Kontrollü Üretim Projesi’ni geçen yıl başlattı. İzmir’deki 5 ilçede, 217 üretici kalıntısız tarım ürünü yetiştirmeyi başardı." Doğru zamanda doğru ilaç kullanıldığında kesinlikle kalıntı bırakmayacağı ve insan sağlığına zararının olmayacağı, önemli olanın da bunun üreticiye benimsetilmesi olduğunun altı çiziliyor. Projeye katılan üretici sayısı kısa sürede 200’ü aştı. Üretimin her a

Türkiye'nin önemli muz üretim merkezlerinden Mersin'in Anamur ilçesinde lodos nedeniyle bin tondan fazla meyvenin zarar gördüğü bildirildi. Kabuğunda çatlamaların oluştuğu bu muzların fiyatı ise 1,2 liradan 50 kuruşa düştü. Muz Üreticileri Birliği (MUZBİR) Başkanı Niyazi Sinanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin muz ihtiyacının yarısından fazlasının karşılandığı yörede, geçtiğimiz günlerde etkili olan lodos nedeniyle üreticilerin sıkıntı yaşadığını söyledi. Muz üretiminin gerçekleştiği seraların günlük olarak havalandırılması gerektiğini anlatan Sinanoğlu, ''Hasat dönemini yaşadığımız şu günlerde, çok sayıdaki seranın havalandırma pencerelerinden içeriye lodos girdi. Buna bağlı olarak da nem sorunu yaşandı ve bin tondan fazla muzun kabuklarında çatlaklar oluştu. Yani ciddi bir kalite düşüşü yaşandı'' dedi. Lodos öncesinde kilosu 1,2 liradan alıcı bulan muzda yaşanan kalite kaybı nedeniyle fiyatların 50 kuruşa kadar düştüğünü vurgulayan S

Ziraat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi Başkanı Ahmet Sever, dünyada buğday stoklarının durmadan eridiğini ve artık ucuz buğday bulmanın çok zor olduğunu belirterek, Buğday altın kadar değerli bir hale geldi dedi. Sever, Türkiye'de ve dünyada son yıllarda 'Sarı Altın' diye anılmaya başlayan buğday için geç de olsa alınan ithalat kararının sonuçta alınan bir önlem olduğunu söyledi. Alınan ithalat kararının yaşanabilecek daha ciddi sıkıntılar için TMO'nun ve Türkiye'nin elini güçlendirdiğini belirten Sever, "İthalat hemen bir kaç ay içinde tabii ki yapılmayacak, bu karar önümüzdeki bir yıllık dönemi kapsıyor. Bu ithalat kararı çiftçinin ya da esnafın elinde bulunan buğdayın fiyatını düşürmez, düşürmesi mümkün değil. Çünkü gelecek olan buğday yerli buğdaydan daha pahalı olacak fakat TMO fiyatı sübvanse edecek" dedi. Baş aktör Rusya'nın kararının ardından buğdayın altın gibi değerli hale geldiğini iddia eden Sever, "Dünyada buğday stokları eriyo

Yaklaşık 8 milyon fındık üreticisi, 71 yıl sonra serbest piyasa ekonomisiyle tanıştı. Fındık fiyatları iki yıldır serbest piyasada belirlenirken, uygulamaya ilişkin tartışmalar da devam ediyor. Ordu Ziraat Odası Başkanı Necat Avcı, fındık üreticisinin serbest piyasa ekonomisine henüz hazır olmadığını ileri sürerken, Ulusal Fındık Konseyi Üyesi Mustafa Poyraz, üreticinin yeni stratejiyi benimsediğini söyledi. M.Ö 2838 yılından kalma Çin belgelerinde rastlanan fındık, M.Ö 4. asırda deniz yoluyla Giresun'a ulaştı. Ana üretim bölgesi olarak bilinen Ordu'nun Ünye ilçesi ile Trabzon'un Sürmene ilçesi arasında Osmanlı döneminden bugüne kadar sürekli olarak artış göstererek yayılan fındık, zaman içinde önemli bir ihraç ürünü haline geldi. 1773 yılından beri Türkiye'den çeşitli ülkelere ihraç edilen fındık, Cumhuriyet'in kuruluşunun ardından 1938 yılında Atatürk'ün talimatıyla oluşturulan FİSKOBİRLİK'in devreye girmesiyle ülkenin en önemli tarım ürünlerinden bi

Tarım Bakanlığı önümüzdeki günlerde besi sığırlarını da devlet destekli tarım sigortası kapsamına almaya hazırlanıyor. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bülent Bora ile devlet destekli tarım sigortası üzerine sohbet ettik. Bora, 2010’u tarım sigortası açısından değerlendirip, 2011’de beklenen gelişmelerden bahsetti ve ilginç açıklamalarda bulundu. Öncelikle şunu belirteyim, devlet destekli tarım sigortası uygulaması başladığından beri sadece süt sığırları sigorta kapsamına giriyordu. Bora’dan öğrendiğime göre yakında besi sığırları da sigortalanabilecek. Bora, 2009’da 112 bin süt sığırının sigortalandığını, 2010’da sayının 152 bine çıktığını belirtiyor. Sigortalanması gereken toplam süt sığırı sayısının ise 3 milyonun üzerinde olduğunu kaydeden Bora, “Besi sığırlarının da sigorta kapsamına alınması ile 10 milyon hayvan sigorta kapsamına girecek” diyor ve ekliyor “Bugüne kadar talep yoktu. Kayıt sistemi de sağlıklı değildi. Damızlık sığır yetiştiricilerinin kayıt sist